Vordonisi/Vordonos Adaları

Doğal ve Kültürel Miras Antik Kent

Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: Ahmet BİLİR (2020) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Buket BULUK EŞİTTİ (2020) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 2

Maltepe sahilinin bir buçuk kilometre güneyinde ve Kınalıada’nın dört kilometre kuzeyinde bulunan Vordonisi Adası’nın büyük bir bölümü, günümüzde Marmara Denizi sularına gömülüdür. İlk defa 2016 yılında, bu maddenin yazarı tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan alınan arkeolojik sualtı yüzey araştırması izni ile Düzce Üniversitesi Sualtı Çalışmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nce, Kuzey Doğu Marmara Sualtı Araştırmaları kapsamında, Vordonisi Adası çalışmaları gerçekleştirilerek, ada üzerinde manastır kalıntıları tespit edildi. Vordonisi adına ilk olarak 787 yılındaki İkinci İznik Konsili’nde rastlanmakta olup adadaki manastırın 1204 yılındaki Latin işgalinden sonra bir daha kullanılmadığı anlaşılmaktadır.

Vordonisi isminin Küçük Asya’da sıkça rastlanan bir isim olan Gordos’tan türediği düşünülmektedir. Ada, Bizanslılar tarafından Nisos tu Vordonos - Vordonos Adası olarak adlandırılmıştır. Ada ile ilgili en önemli bilgi ise 886 yılının Eylül Ayı’na aittir. Patrik Photios’un Vordonisi’deki bir Armenianon Manastırı’na bu tarihte sürgün edildiği Bizans kroniklerinde belirtilmektedir.

Manastır Kayalıkları olarak da adlandırılan Vordonisi Adası, esasen Prens Adaları’nın bir üyesidir. Kalkhedon açıklarında yer alan adaların, Heybeliada’daki bakır yataklarından dolayı, ilk kuruluşundan itibaren Kalkhedon egemenlik sahasında yer aldıkları düşünülmektedir. Plinius (nat. 5.44) bu adaları Rhodussa (Rhobito – Tavşan ve Anti Rhobito – Sedef), Erebinthus (Antigone/Burgaz), Megale (Kınalı?) Khalkitis (Halki/ Heybeliada) ve Pityodes (Prinkipo/Büyükada) olarak sıralamıştır. Adaların Papazadası olarak anıldığı XIX. yüzyılda ise Oxy (Sivriada), Platy (Yassıada), Pytys (Kaşık Adası), Proti (Kınalıada), Antigoni (Burgaz) Halki (Heybeliada) Prinkipo (Büyükada) ve Neandros’tan (Tavşan Adası) oluştuğu bilinmektedir. Texier ise Prens Adaları’ndan Kızıl Adalar olarak bahseder. Ne var ki Marmara Denizi’nin İstanbul açıklarındaki bu adalar topluluğunun bir parçası ve günümüzde büyük bölümü sular altında kalmış olan Vordonisi hakkında, MS 8. yüzyıl öncesine dair herhangi bir veri bulunmamaktadır.

Ada üzerinde yapılan sualtı araştırmalarında, Patrik Photios’un sürgün edildiği manastırın kalıntıları olduğu neredeyse kesinleşen bir duvar temeli izi, Serço Ekşiyan tarafından çekilen hava fotoğrafları ile netlik kazandı. Patrik Photios hayatının geri kalan yıllarını burada geçirdi. Photios Ortodoks tarihinde önemli bir yere sahiptir. IX. yüzyılın en önemli Bizans patriklerinden biri olan Photios, ilahiyatçı kimliğinin yanı sıra güçlü bir filozof ve hukukçudur. 815 – 895 yılları arasında yaşamış olan Photios, 857 – 867 ve 877 – 886 yılları arasında iki kez patrik oldu.

Pseudo-Symeon’a (700) göre Photios, Armenianon Manastırı’nda hayata gözlerini yumdu. Symeon Logothetes (ch. 133) ise Armenianon Manastırı’nın Vordos olarak da adlandırıldığını belirtmektedir. Theophanes Continuatus’un (354) kroniğinde de Vordonos ismi geçmektedir. Photios’un VI. Leo tarafından Hieria’ya sürgün edildiğini bildiren Vita Euthymii patriarchae ((BHG 651), 57) ve Logothes gruplarına ait kroniklerden yola çıkılarak, Photios’un Hieria’daki Armenianon Gordonos manastırına sürgün edildiği ihtimaline rağmen, bölgede bu isimle anılan başka manastır bilinmediği ve modern Fenerbahçe’nin eski yerleşimi olan Hieria’ya hali hazırda çok yakın olması nedeniyle sürgün manastırının Vordonisi Adası’ndaki Armenianon olması kuvvetle muhtemeldir.

1204 yılına kadar kullanılan manastır İstanbul’daki Latin işgali ile birlikte faaliyetlerini durdurmuş olmalıdır. Bu tarihten itibaren Vordonisi Adası giderek sualtında kalmaya ve deniz yüzeyinde topuklar oluşturarak denizciler için tehlikeli bir hâl almaya başlamıştır.

Yararlanılan Kaynaklar

Bilir, A., Gündüz, S. ve Ciner, C. (2017). 2016 Yılı Vordonisi Sualtı Araştırmaları, Tina Denizcilik Arkeolojisi Dergisi, 8: 132-150; Edenen, O. (1963). İstanbul Adaları. İstanbul; Janin, R. (1975). Les églises et les monastères des grands centres byzantins. Paris: Peeters Publishers.

2 / 2

İstanbul'da yer alan Prens Adaları’nın; Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada, Sedefadası, Yassıada, Sivriada, Kaşıkadası ve Tavşanadası olmak üzere toplam dokuz adet olduğu bilinmektedir. Ancak esasında İstanbul Prens Adaları, İstanbul’un kayıp adası Vordonisi ile birlikte tam on adadan oluşmaktadır. Vordonos adaları, Büyük Vordonos ve Küçük Vordonos ismindeki iki adacıktan oluşmaktadır. Adanın, üstündeki manastır ile battığı bilinmektedir. “Bostancı Çöken Ada” olarak da bilinen bu eski adanın bulunduğu yere şimdilerde “Höreke” ya da “Manastır Kayalıkları” denmektedir. Vordonisi/Vordonos Adaları, 1010 yılında meydana gelen Bizans depreminde battığı belirtilen, İstanbul'un kayıp adalarıdır.

Bizans döneminde tıpkı diğer adalar gibi Vordonisi Adası da din adamlarının ya da sürgünlerin yaşadığı bir ada konumundaydı. Ada bünyesinde tarihi Bizans'a kadar uzanan, Photios ismindeki bir keşiş tarafından kurulan manastır bulunuyordu. Photios'un hayatı, erkek kardeşinin İmparatoriçe Theodora'nın kız kardeşiyle evlenmesi üzerine değişti ve manastır kısa sürede Ortodoks Rum Kilisesi Patriği oldu Bu esnada, Photios adaya gelmeden önce adada görev yapan eski patrik Ignatios ise bugün Küçükyalı'nın bulunduğu bölgedeki başka bir manastıra sürgüne gönderildi. İki patrik arasında kiliseye ikonaların koyulup koyulmayacağı üzerine sık sık fikir ayrılıkları yaşanıyordu Photios'un uygulama olarak beğenmediği Vatikan'daki papalığa rest çekmesi üzerine de Hristiyan dünyasında büyük bir bölünme yaşandı. Sürgüne gönderilen ve gittiği yerde Satyros isminde bir manastır yaptıran devrik patrik Ignatios, yeniden Vordonisi Adası'na döndü. Bu kez de Photios, Ignatios'un bulunduğu Satyros Manastırı'na sürgüne gönderildi. Sonraları ise Photios'un ölmeden önce yeniden Vordonisi Adasında patrik olduğu ve yaşamını bu adada tamamladığı söylenmektedir.

Vordonisi Adası, tarihçiler arasında anlatılan adalardan biri olmakla beraber uzun zamandır gerçekliği tartışılır durumda olan bir ada konumundaydı. Fakat, Fener Rum Patrikhanesi'nin M.S. 500 yılına ait İstanbul haritasının incelenmesiyle birlikte haritada Vordonisi Adasına yeniden rastlandı. İstanbul'a en yakın ada olan Vordonisi Adası'nı yeniden gün yüzüne çıkaran isim ise Büyükadalı Dr. Akilla Millas’tır. Bugün, dönemin devrik patriği Ignatios'un yaptırdığı Satyros Manastırı'nın kalıntılarına ise Küçükyalı'da yer alan Çınar Mahallesi'nin semt camisinin ve muhtarlık binasının yanında rastlanmaktadır.

Bizans döneminde, 1010 yılında İstanbul'da tarihin en büyük depremlerinden biri meydana geldi. Bu depremle birlikte adanın, bilim çevrelerince kesin bir biçimde açıklanmamasına, adanın 1010 yılında battığına dair herhangi bir görgü tanığı veya yazılı kaynak olmamasına rağmen, burada yaşayan sakinleriyle birlikte tamamen sular altında kaldığı düşünülmektedir. Her ne kadar bu durum diğer adalarda da büyük bir paniğe sebep olsa da yapılan araştırmalar Vordonisi Adası'nın alüvyon bir tabaka üzerinde yer aldığı için yıkıldığını söylemektedir. Diğer dokuz adanın tümünün ise granit kayalıklar üzerinde yer alması sebebiyle sağlam oldukları konuşulmaktadır.

Geçen süreç içerisinde Vordonisi Adasını keşfetmek için çeşitli dalışlar yapıldı. Son dönemlerde ise Maltepe Belediyesi bu çalışmaları hızlandırdı. Bu çalışmaların amacı, adanın hem UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer almasını sağlamak hem de adayı dalış turizmine açmak arzusundan kaynaklanmaktadır. Zamanla su seviyesi yükselen İstanbul denizinden adayı görmek nispeten zorlaşsa da Bostancı-Küçükyalı sahilinden deniz açıklarında görülen denizin köpüklü kısmına bakarak adayı görebilmek mümkündür.