Prusias ad Hypium / Konuralp

Doğal ve Kültürel Miras Antik Kent

Maddeye katkıda bulunan yazarlar:
Yazar: Ahmet BİLİR (2020) (Madde metni için tıklayınız)
Yazar: Buket BULUK EŞİTTİ (2020) (Madde metni için tıklayınız)
1 / 2

Modern ismi Konuralp olan Prusias ad Hypium antik kenti, günümüzde Düzce kent merkezinde yer almaktadır. Prusias ad Hypium, Kuzeybatı Anadolu’da günümüzde İstanbul’un Anadolu Yakası, Ankara’nın Nallıhan ilçesi ile Kocaeli, Sakarya, Bolu, Bursa, Yalova ve Bilecik illerini içine alan Bithynia bölgesi sınırları içinde ve Hypios’un (Melen Çayı) kenarında kurulmuştur. Kuruluşundan itibaren kesintisiz olarak yaşamın süreklilik arz ettiği nadir kentsel yerleşmelerden biridir.

Eğimli arazi üzerinde, birbirini dik açılarla kesen caddelerden oluşan, Antik Çağ’a özgü ızgara planlı şehir mimarisi, kent dokusuna işlemiş olup günümüzde dahi izlerine rastlamak mümkündür. Antik kent, modern Konuralp Mahallesi’nde toprağın hemen alt tabakalarında bulunmaktadır.

Tarihsel süreç içerisinde Klasik dönemde Kieros, Helenistik dönem ve Roma döneminde Prusias ad Hypium (Melen Çayı kenarındaki Prusias), Osmanlı döneminde Konuralp, Üskübü ve Cumhuriyet döneminden günümüze yeniden Konuralp olarak adlandırılmıştır. Konuralp’in, bugün itibariyle bilinen siyasi gelişim süreci ilk olarak Bithynia Krallığı ile başlamış, Roma, Bizans ve Osmanlı yönetiminden sonra Türkiye Cumhuriyeti sınırlarında günümüze kadar ulaşmıştır.

Antik kaynaklarda adından pek fazla söz edilmeyen Konuralp (Prusias ad Hypium) yerleşimine ilişkin bilgiler, Herakleia’lı Memnon ile onun Photios aracılığıyla günümüze ulaşan Peri Herakleias adlı eserinden edinilmektedir. Günümüzde Konuralp olarak bilinen yerleşimin kuruluşu MÖ III. yüzyıla tarihlenmektedir. Ancak Bithynia Kralı I. Prusias’tan ismini alan kentin tarihinin daha eskiye gittiği aşikârdır. MÖ 228 – 182 yılları arasında yaşamış olan I. Prusias Cholus (Aksak) tarafından sadece ismi değiştirilen kentin, Kieros ismi ile bu döneme kadar var olduğu bilinmektedir. Öyle ki Eskiçağ dünyası için en önemli kaynaklardan biri olarak kabul edilen Strabon (MÖ 64/63 - MS 24), Geographika adlı eserinde Prusias ad Hypium isminden doğrudan bahsetmemesine karşın, Kieros ismine değinmektedir. Prusa ad Olmypum (Bursa) kentinden bahsedilen kısımda, “Phrygialılar ve Mysialılarla sınır komşusu olan kent, Kieros’a karşı savaşmış olan Prusias tarafından kurulmuştur” yazmaktadır. Herakleialı Memnon’un da ifade ettiği gibi Kieros kentini, Kral Prusias savaşla ele geçirmiştir. İlk olarak MS 235 – 238 yılları arasında Roma İmparatorluğu yapmış olan I. Maximinus, Thrax sikkelerinin arka yüzünde kentin kurucusu veya kahraman kültü ile özdeşleştirilmiş figürü Kieros betimlenmeye başlanmış olup benzer uygulamaya oğlu Maximus sikkelerinde de devam edilmiştir.

MÖ 72 yılında Cotta tarafından işgal edilen yerleşimin, Pompeius’un kurduğu 12 kent birliği içerisinde yer aldığı anlaşılmaktadır. Prusias ad Hypium antik yazarlardan Plinius’un Natural History’den aktardığına göre; Apameia – Myrleia (Mudanya/Bursa), Helgas Germania – Caesareia (Kapanca/Mudanya/Bursa), Daskylion (Eşkel/Mudanya/Bursa), Nikaia (İznik), Kios – Prusias ad Mare (Gemlik/Bursa), Prusa ad Olympum (Orhangazi/Bursa), Nikomedia (İzmit), Kalkhedon (Kadıköy), Bithynion – Hadriana - Klaudiupolis (Bolu), Juliopolis (Nallıhan/Ankara) ve Dia – Diospolis (Akçakoca/Düzce) gibi kentlerden oluşan 12 Bithynia şehri arasında gösterilmektedir.

Geç Antik çağda Hierocles’in Synecdemvs ve Kıbrıslı Georgios’un Descriptio orbis Romani adlı eserlerinde de Prusias kenti Honorias eyaleti içinde en saygın kentler arasında yer almaktadır. Bu dönemde imparatorluk yönetiminin zayıflaması sonucu, Hristiyanlaşmaya başlayan Prusias’ta bir piskoposluk kurulmuştur.

Prusias ad Hypium yerleşiminin de yer aldığı Akyazı ve Mudurnu bölgesi 1323 yılında Osman Gazi’nin silah arkadaşlarından Konur Alp, kentin kuzeyindeki sahil kesimi ise Akça Koca tarafından fethedilmiştir ve bölge Türk egemenliğine girmiştir. Bölgenin, hizmetleri karşılığı Konuralp’e yurtluk olarak verilmesi nedeniyle yerleşim de Konuralp olarak anılmaktadır.

Günümüzde Konuralp özgün sosyo-kültürel yapısı dışında, 163 rakımdan 273 rakıma teraslar halinde yükselen coğrafyası içinde hemen hemen her döneme ait anıtsal mimari unsurları barındıran, eşsiz bir kent siluetine sahiptir. Konuralp’in önemli bir sembolü olan surlar, tüm dönemler boyunca kentin temel mekânsal unsurları arasında yer aldı, birincil olarak savunma işlevini sağlamakla birlikte kentin büyüklüğünü ve gelişimini de belirlemiştir. Bununla birlikte Batı Surları’nın hemen dışında kalan ve yakın döneme kadar işlevini sürdürdüğü anlaşılan, Tabana Deresi üzerindeki asırlara meydan okumuş Roma Köprüsü, Akçakoca ve Çilimli güzergâhındaki yolların önemli bir geçiş noktası olmuştur. Son yıllarda Aynalı Köyü’nde Konuralp Müze Müdürlüğü tarafından yapılan kazılarda ortaya çıkarılan Mozaikli Roma yapısı, antik kentin yayılım alanının ovada da devam ettiğini göstermesi bakımından önemlidir. Ayrıca dini yapılar ve halkın kullandığı (kamusal) alanlar kentin topografyasına göre şekillenmiştir; yapısal özellikleri dönemlere özgü sosyal‐ekonomik ve kültürel unsurlar ışığında değişirken simgesel anlamları süreklilik taşımıştır.

Konuralp, gerek bölgede tek olan antik tiyatrosu, gerek Roma Köprüsü, surları, su kemerleri, türbeleri, hamamları ve ayazmaları ile bütün dönemlerden izleri, gelenek ve görenekleri de içinde barındırmaktadır.

Konuralp, yüzyıllar boyunca farklı kültür ve medeniyetlere tanıklık etmiş köklü bir tarihi kültürel mirası taşımaktadır. Bu köklü miras, karayoluyla Trakya ve Balkanlar’dan Avrupa’ya, İç Anadolu’dan Akdeniz’e, denizyoluyla başta Karadeniz’e kıyısı olan bölge ve ülkeler ile karşılıklı etkileşim içinde yerleşmiştir. Bu topraklarda her yeni gelen medeniyetin kültürü çok çabuk benimsenmiş ve buna bağlı olarak anıtsal yapılar ile süslenmiş görkemli bir geçmişe sahip olan Konuralp’in kent kimliği oluşmuştur. Bir zamanlar yalnızca antik tiyatrosu ile gösteri sanatlarının sergilendiği bir cazibe merkezi değil, aynı zamanda heykel, mozaik ve seramik yapımında da yüksek eserler ortaya koyarak bir bakıma sanata yön vermiştir. İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmekte olan bereket tanrıçası Tykhe yontusu bu durumun en önemli göstergesidir. Yöreye özgü farklı tarım ürünlerinin ve zengin bitki örtüsünün Tykhe’nin kolunda taşıdığı bereket boynuzundan adeta fışkırırcasına tasvir edilmesi hiç kuşkusuz bu eserin kentin bir simgesi olarak özellikle tasarlanmış olduğunu açık bir biçimde göstermektedir. Geçtiğimiz yüzyıl içinde tesadüfen bulunmuş olan bu eser dahi Konuralp’in toprak altındaki yüksek sanat mahsulü eserlerini anlatmak için yeterlidir.

Helenistik dönemde inşa edilmesine karşın, Roma İmparatorluk döneminde genişletilen ve Romalılaşma sürecinde imparatorluk propagandasının en somut örneklerinden biri haline dönüşen antik tiyatronun ise yeni kazılar ışığında keşfedilen, iyi derecede korunmuş oturma sıraları ile dünya kültür mirası açısından ünik bir mimari eser olduğu açıktır. Bununla birlikte tiyatro kazılarında ele geçen seramik buluntular da Konuralp’in antik yaşamı ile ilgili önemli veriler elde edilmesini sağlamaktadır.

Kemerkasım Köyü’nde bulunan antik su kemerleri, Konuralp’in en yüksek teraslarında tekrar ortaya çıkarak antik kentin tatlı su ihtiyacını karşılamıştır.

Konuralp Müzesi’nde sergilenen Orpheus Mozaiği, doğal renkli, rengârenk, irili ufaklı taşlarla görsel bir şölen sunmakta, Akhileus Mozaiği ve Aynalı Köyü Roma Villası taban mozaiği ise bu sanatın bir zamanlar Konuralp’te son derece yaygın olduğunu ifade etmektedir.

Tepecik nekropolü ise Antik dönemde Konuralp’te yaşamış insanların eski adetlerinin, alışkanlıklarının ve ölü gömme ritüellerinin anlaşılması açısından büyük bir önem arz etmektedir. Hali hazırda Konuralp Müzesi bahçesinde sergilenmekte olan üzerinde bitkisel ve hayvansal motiflerin yanında figürlü kabartmaların da bulunduğu bir lahit Tepecik nekropolünden çıkarılmıştır.

Yararlanılan Kaynaklar

Bilir, A. ve Okan, E. (2018). Sikkeler Işığında Prusias Ad Hypium’dan Pontos Euxeinos’a Nehir Taşımacılığı ve Ticari Faaliyetler, Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 11-2: 903-920; Dikmen, Ç. B. ve Toruk, F. (2017). Prusias ad Hypium Antik Kenti Üzerinde Bir Yerleşim: Konuralp Researcher: Social Science Studies, 5, 4: 176-210; Karakuş, O. S. (2017). Roma İmparatorluk Döneminde Prusias ad Hypium (Yayımlanmamış yüksek lisans tezi). Eskişehir: (Anadolu Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü; Okan, E. (2016). Tyche ya da Fortuna, Tyche Sanat ve Tasarım Dergisi, 1: 1-14; Zeyrek, T. ve Çelik, G. (2005). Prusias Ad Hypium (Kieros) Anadolu’nun Kuzeybatısında Antik Bir Kent (Konuralp Üskübü). İstanbul: Ege Yayınları

2 / 2

Prusias ad Hypium Antik Kenti/Konuralp'in tarihi, MÖ III. yüzyıla kadar uzanmaktadır. “Konuralp” ilk olarak tarih sahnesine Hypios adı ile çıkmıştır. Doğudan batıya uzanan, Küçük Melen ve Tabak Çayları yakınında, ovada son bulan bir tepenin üzerine kurulan kasabanın adı Hypios'dan sonra Kieros olarak anılmaya başlamıştır. Mariandynlere ve Herekleia Devleti'ne karşı harekete geçen Bithynler, kralları I. Prusias’ün (MÖ 283 - MÖ 83) eliyle Sangarios'un doğusundaki Kieros'u zaptettiler. Buraya Bithyn Kolonisini yerleştirerek kısa zamanda eskisine göre daha bayındır hale getiren I. Prusias, şehri birçok abideyle süslemiş ve tahkim ettirdikten sonra adını da değiştirdi. Böylece Kieros, MÖ II. yüzyıl sonlarında tarih sahnesinden çekildi, kent de kralın adına izafeten “Prusias” ismini aldı. Bölge MÖ 74 yılında Bithynia Kralı IV. Nikomedes’in döneminde Roma yönetimine geçti. MS. I. yüzyılda gelişmeye başlayan kent, MS. II. ve III. yüzyıllar arasında sosyal refahta en üst düzeye ulaştı. Antik kentte ele geçen ithaf yazıtlarında, Prusias Ad Hypium Antik Kenti’nin su kemerleri, agora, boule, tiyatro, hamam gibi önemli anıtsal yapılarının birçoğunun bu dönemlerde inşa edildiği bilinmektedir. Ortaçağda da kent hakkında yazıtlar ve dini toplantı kayıtlarında zengin bilgi elde edilmektedir. Erken Hristiyanlık dönemi ve sonrasında da kent canlılığını devam ettirmiştir. Prusias ad Hypium Antik Kenti, Orhan Gazi’nin komutanlarından olan Konur Alp Bey tarafından 1323 yılında ele geçirilerek Osmanlı topraklarına katıldı. 

Antik Kent içinde yer alan ve halk arasında “Kırk Basamaklar” olarak bilinen Antik Tiyatro, Helenistik Çağ’da (MÖ 300-30) yapıldı. Eklemeleri Roma Dönemi’ne (MÖ. 30-MS 300) ait olan ve iki kademeli olan Antik Tiyatro’nun sahne arkası duvarı ile ikinci kademenin oturma sıralarının bir bölümü günümüze kadar ulaştı. Antik Kent içinde yer alan ve Kemerkasım Su Kemerleri olarak bilinen ve şehrin eski su tesisatından kalma on bir adet istinat ayağı bulunan yapı, günümüze kadar gelebilmiştir. Üzerinden geçen su kanallarını taşıdığı düşünülen su kemeri, moloz taştan yapılmıştır. Antik Kent içinde yer alan bir diğer anıt eser olan Atlı Kapı ve uzantısı surlar ise, Prusias ad Hypium Antik Kent’inin giriş kapısıdır. Sur duvarlarının farklı dönemlerde gerçekleşen onarımları sırasında yazıtlı devşirme malzemeler kullanılmıştır. At kabartmalı kapı lentosu, yerel kalker malzemeden yapılmıştır. Lento üzerinde at tasviri ve Grekçe bir yazıt bulunan, Prusias’ın annesine yaptırdığı mezar steli yer almaktadır.

Antik Kent içinde yer alan Roma Köprüsü, Roma Dönemi’ne aittir. Mevcut ölçüleri 4.80x30.25x3.17, gerçek ölçüleri 4.80x39.20x3.17 metre ebatlarındadır. Köprünün özelliği, hiç harç kullanılmadan, beyaz mermer blokların bir araya getirilmesi ile yapılmış olmasıdır. Antik Kent içinde yer alan Batı Sur Duvarları ise 4,70 metre yüksekliğinde ve 118 metre uzunluğundadır. Surun batı ucunda devşirme blok taşlar ile örülmüş giriş bulunmaktadır. Surlarda kesme blok taşlar kullanılmış ve harçsız olarak yapılmıştır. Sur duvarları Helenistik ve Roma Dönemlerine ait olmakla birlikte, Doğu Roma Dönemi’nde onarımlar sırasında devşirme olarak Bomoslar (adak yazıtları) ve diğer mimari parçalar da kullanılmıştır.

Antik Kent içinde yer alan Konuralp Müzesi; Prusias ad Hypium Antik Kenti’nin zengin kültürel mirasını yaşatmak üzere kurulan bir müzedir. 1993 yılında eser teşhir-tanzimi yapılan Konuralp Müzesi, 18.11.1994 tarihinde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’ne bağlı bir ünite olarak açılmış, 31.12.2009 tarihli Resmî Gazetenin yedinci mükerrer sayısı ile müdürlüğe dönüştürülerek kurumsal kimlik kazanmıştır. Müze; üç teşhir salonu, bir laboratuvar, iki depo, bir konferans salonu ve idari bölümlerden oluşmaktadır. Müzede; 1.848 arkeolojik, 491 etnografik ve üç bin 898 sikke olmak üzere toplam altı bin 237 eser bulunmaktadır. Müze de antik kent gibi haftanın her günü ziyaretçilere açıktır.

Yararlanılan Kaynaklar

Türkiye Kültür Portalı (2020). Prusias Ad Hypium Antik Kenti - Düzce, https://www.kulturportali.gov.tr/turkiye/duzce/gezilecekyer/antk-sehr-prusias-ad-hypium-konuralp, (Erişim tarihi: 05.10.2020); T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı (2020). Düzce Müze Müdürlüğü-Düzce Konuralp Müzesi Müdürlüğü-Düzce Konuralp Müzesi, https://kvmgm.ktb.gov.tr/TR-44148/duzce-muze-mudurlugu.html, (Erişim tarihi: 03.10.2020).

Ayrıntılı bilgi için bakınız

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı (2014). Prusias ad Hypium Antik Kenti, https://duzce.ktb.gov.tr/TR-210468/prusias-ad-hypium-antik-kenti.html, (Erişim tarihi: 04.10.2020).